T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ÇORUM / MERKEZ - 23 Nisan Ortaokulu

Sabır

ORUÇ VE HZ. MEVLÂNÂ

Hz. Mevlânâ, "Namaz da oruç da görünen bütün kulluklar da, içteki nûra tanıklık eder." demektedir. Yani yaptığımız ibadetler, iyilikler, güzel düşünüp güzel davranmalar, insanları iyiliğe sevk  edip kötülüklerden sakındırmalar, nefsimizi terbiye edip içimizdeki şeytandan uzaklaşmalar, hep bizi Allah'a yaklaştıracak ve aradığımız huzuru bulmamıza yardım edecek unsurlardır.

Şimdi Mevlânâ'ya kulak verelim:

Şu namaz da, oruç da, hac da, savaş da hep inanca tanıklık eder. Şu zekat vermek, armağan sunmak, hasetten vazgeçmek de içteki gizli şeye tanıklık etmektedir. Sofra yaymak, konuk çağırmak; "A ulular, bizim özümüz size karşı doğrudur" demektir, bu öz temizliğini belirtmektir. Hediyeler, armağan verişler, bir şey sunuşlar kime veriliyor sunuluyorsa ona, "Benim seninle aram hoştur" demektir, buna tanıklık etmektir.

Oruç der ki: "Bu kişi helâlden bile çekindi; harama nasıl el atar?" Zekat der ki: "O kendi malından ayırdı da yoksula verdi; din ehlinin malını nasıl çalar?" Ama bunları gösteriş için, insanları aldatmak için yaparsa o iki tanığın tanıklığı, Allah'ın adalet mahkemesince kabul edilmez. Avcı yem saçarsa bunu acımasından, cömertliğinden saçmaz, kuş avlamak için saçar. Oruç ayında yemek yemeyen kedinin orucu, gaflete dalmış hayvanı avlamak içindir, bu yüzden kendini uyur gösterir kedi. Bu eğrilik yüzünden yüzlerce toplum kötü sanılmıştır. Bu iş cömertlerin, oruç tutanların adlarını da kötüye çıkarmıştır. Ama Allah'ın lûtfu, eğri işlerle uğraşanı da sonunda büsbütün pisliklerden arıtır tertemiz eder.

           Emredilen oruç, ramazan ayı boyunca sabah şafak vaktiyle (siyah ipliğin beyaz iplikten ayrıldığı vakit) akşam güneşin batışı arasındaki sürede yeme-içmeden ve cinsel ilişkiden uzak durmaktır. Yüce kitabımız Kur'anı Kerim Ramazan ayında indirilmiştir. Bu aya ulaşanımızın onu oruçlu geçirmesi, hasta olanların veya yolculuk halinde olanların tutamadığı gün kadar başka günlerde tutması belirtilmiştir. Ayrıca "oruca zorlukla dayananların üzerine düşen fidye olarak bir yoksulu doyurmaktır," buyurularak   hem zorlananlara bir kolaylık sağlanmış hem de yoksulların doyurulmaları sağlanmıştır.

Orucun başlama saati konusunda yıllardır haksız bir uygulama vardır. Bugünkü uygulamada imsak dediğimiz orucun başlama saati takribi bir saat erkene alınarak  milyonlarca kişini hakkı yenmektedir. Halbuki yine Bakara suresi 185. Ayette "Allah sizin için kolaylık ister, O sizin için zorluk istemez " dediği halde bugün yetkililer bizlerin tahmini bir saat erken kalkmamıza ve bir saat fazla aç kalmamıza neden olarak zorlaştırmakta ve hakkımızı yemektedirler. Yüce Allah "hesap günü karşıma kul hakkıyla gelmeyin"  buyurmaktadır. Sayın Diyanet İşleri Başkanımızın bu yanlış uygulamayı  düzeltmesini gönülden diliyor ve bu haftaki yazımızı Bakara suresi 195. Ayetle  bitiriyorum. Hayra karşı olunuz, sevgiyle kalınız.

"Allah yolunda harcama yapın / nimetleri paylaşın; kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Güzel düşünüp, güzel  işler yapın! Çünkü Allah güzellik sergileyenleri sever."

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 10.02.2018 - Güncelleme: 14.04.2021 13:48 - Görüntülenme: 248
  Beğen | 0  kişi beğendi